Gazete Hakimiyet

MOLOZ TARLASI
Kartal’ın güzel yürekli insanlarından iş adamı Aydın Kaya, kendi alanlarında fedakarlıklarını sürdürüyorlar. Bölgeye giden Aydın depremzedelerin acılarını paylaşırken, yardımları ise tek tek dağıttı.
Hasan DEMİR
6 Şubat 2023’te merkez üssü Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7,9-7,6 şiddetinde meydana gelen depremlerde 10 ilimizde binlerce can kaybı meydana geldi. On binlerce yaralanmaya ve milyarlarca liralık maddi hasara neden olan depremlerin ardından, yaşanan felaketin büyüklüğü tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Tek yumruk olan Türkiye deprem bölgesinin yaralarını sarmak için seferber olurken yardım kampanyaları düzenlendi. Bölgeye giden isimlerden biri de Kartallı iş insanı Aydın Kaya oldu.

ZOR ŞARTLARDA YAŞAM MÜCADELESİ
Her tarafın moloz tarlasına döndüğü bölgede bazı işyerlerinin açıldığını vurgulayan Aydın, gıda ürünlerinde sorun yaşanmadığını söyledi. 3-5 milyonluk arabalara binen, parası olanların dahi yardım talep etmelerinin üzücü bir tablo ortaya çıkardığını belirten Aydın, “Bölgenin bir çok köylerinde hala ekmek sıkıntısı yaşayan yerleşim alanlarının bulunduğuna dikkat çekti. Deprem bölgesinin her tarafına gittiğini belirten Aydın, meydana gelen artçı depremlerden dolayı  siren sesleri, havaya karışan toz bulutları, ekiplerin ve iş makinelerinin sesleriyle her yerin çınlandığını da kaydederek felaketin yaşandığı her yerin iç içe geçtiği bir kıyamet dilimini andırdığını söyledi. Kentlerde yıkılmayan veya hasar almayan çok az binanın ayakta kalmaya direndiğini dile getiren Aydın, “Kenti terk etmek istemeyenler devam eden  sarsıntılara rağmen kurulan çadır kentlerde yaşam mücadelesi veriyor. Hatta  bölgede risk alarak hasarlı evlerde kalanlar da var” diye konuştu. İnsanların üzerine çöken daha ağır bir duygunun olduğunu dile getirerek “Deprem bölgesinde gecenin zifiri karanlığında, enkaz başarında bekleyenler yaktıkları odun ateşinde ısınarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Dondurucu soğukta insanlar ağlıyor, ağıt yakıyorlar.  Son yüzyılın en büyük depremini geçiren ve ağır kış şartlarında milletçe seferber olsak da felaketin büyüklüğü, dehşet verici. Bunu ancak yaşayanlar bilir”

ELBİRLİĞİ İLE YARALARI SARACAĞIZ
Depremzedelerin ihtiyaç duyduğu tıbbi malzeme, gıda, battaniye, bot, mont, tüp, çadır, bebek bezi gibi malzemeleri bölgeye ulaştıran iş adamı Aydın Kaya, ellerinden ne geliyorsa bu süreçte yapmaya devam edeceklerini ve birlik olup yaraları sarmanın vakti olduğunu dile getirerek ” Biz biriz beraberiz. Bugünleri birlikte aşacağız, yaralarımızı birlikte saracağız. Herkes gücünün yettiğince depremzedelere ve bölgeye destek olmalı. Allah bir daha bugünleri yaşatmasın. Zor bir süreçten geçiyoruz. Oyuncağını alıp yardım kolisine koyan çocuklarımız, evinde, elinde, cebinde ne varsa hazırlayıp gönderen duyarlı vatandaşlarımızın malzemelerini deprem bölgesine gönderiyoruz
ŞEYTANİ GÜÇLER DEVREDE!
Depremin bir kader olmadığını vurgulayan Aydın Kaya, “Dünyamız yaşadığı sürece depremler elbette olacaktır. Deprem kader değildir; vahşi, yıkıcı, öldürücü bir tabiat olayı olduğunu bir kez daha gösterdi. Depremde hayatını kaybetmek mühendislik hatalar, malzemeden kaçmak, statik hesaplamaların yanlışlığından kaynaklanan yıkımların meydana getirdiği bir gerçektir. Depreme karşı bilimsel, teknik hazırlık yapılırsa bu afet uysallaşır”dedi. Yaşanılan bu denli büyük afetin doğal bir deprem olmadığını inandığını dile getiren Aydın,  ABD’nin 1994 yılından beri suni depremler yarattığını belirterek, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İlk meydana gelen depremde enerji boşalmasının gerçekleşeceğini ve ikinci bir depremin olmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Aydın, ancak küçük çapta artçı sarsıntıların olabileceğini söyledi.

Şeytani güçlerin devrede olduğunu kaydeden Aydın, “1994 yılından beri ABD’nin suni depremleri harp silahlanması olarak gördüğünü biliyoruz. Yeni dünya düzeni kurup 2. 3 dünya ülkelerini dizayn etme girişiminin tank ve tüfeklerle değil bu tür doğal afetler yaratarak elde ediyorlar “diye konuştu.
Uygarlığın Anadolu’da başladığının altını çizerek sözlerine devam eden Aydın, COVİD-19 virüsü ile başlayan sürecin sel, deprem gibi afetlerle devam ettiğini hatırlatarak “İddia ediyorum, Hz. Musa ve Hz. İsa Arap yarımadasında değil İstanbul’da doğmuştur. Dış güçlerin hedeflerinde İstanbul olmasına rağmen yarattıkları bu tür felaketlerden çok az zarar görmesini istiyorlar. Tarihe bakıldığında bunun örneği Mısır’da yaşanmıştır. Hz. Yusuf döneminde her türlü kıtlık, doğa, afet, çekirge istilası gibi olaylar yaşanmış ve 7 yıl sonra kurtulmuşlardır”dedi. 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ