Gazete Hakimiyet

Siyasi malzeme olmamalı

Siyasi malzeme olmamalı

ÖZEL YASA ÇIKARILMALIDIR
 Yıllar geçmesine rağmen riskli alan ilan edilen bölgelerde dönüşümün gerçekleşemediğine dikkat çekerek, yaşanacak bir depremde bu alanlardaki sorumluluğun ve suçlu bulunsa dahi giden mal ve can kaybı geri gelecek midir?” diye soran Mimar ve Harita Kadastro Mühendisi Metin Ağırman, yerel ve genel yönetimlerin plan yapımında dönüşüm alanlarında özel çaba sarfetmesi gerektiğinin söyledi. 3194 sayılı imar kanunu ve 6306 sayılı kentsel dönüşüm vb kanun dışında özel kentsel dönüşüm imar kanunun çıkarılması gerektiğini dile getiren Ağırman, yasanın özellikle dönüşüm alanlarında yaşayan herkesin hakkını bizzat koruyacak bir şekilde olması gerektiğini kaydederek “İmar aflarıyla, yapı ruhsatlarıyla, yapı kullanma izinleriyle, kat irtifaklarıyla topraktan hisse alarak konut sahibi olmuş tüm vatandaşlarımızın hakkını koruyacak bir imar ve mülki yet kanunu hazırlanmalıdır. Aksi taktirde dönüşüm hızlanmayacak yaşanacak depremlerde mal ve can kaybı çok büyük olacaktır. Halkımızın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı bu sorunu çözecek durumda değildir. Ülkede en önde yapılacak yatırımlardan biri barınma hakkının korunması yönünde adımlar atmaktır. İhtiyacı olana ev, evi olanında evinin koru nacağı bir planlama yapılırsa bu sorunların hızlıca çözüleceğine inancım tamdır” diye konuştu.

SİYASI MALZEME OLMAMALIDIR
 Yerinde dönüşüm alanlarında kat yüksekliklerinin, TAKS, KASK değerlerinin tartışılmadığı dönüşüme özel proje ve planla gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizen Ağırman, “Bu anlamada yapılaşmayı kentsel dönüşüm adı altında hem yerelin hem de genelin ortaklaşa yürüteceği ve sonuçlandıracağı bir süreçle tamamlanacağını düşünmekteyim. Plan yapım süresi uzatılmamalıdır. Acil kamulaştırma gibi acil plan yapımına gereksinim vardır. Plan yapımında vatandaşın elde ettiği haklar her ne olursa olsun korunmalıdır. Yıllarca devlete ödediği vergilerle teminat altına alınan mülkiyet hakkı her şekliyle korunmalıdır. Yanlış vatandaşın değil yöneticilerindir. Plan yapım süreçleri siyasetin malzemesi olma- malıdır. Dönüşüm alanlarında planlama imarıyla, finansmanıyla ve mülkiyet haklarının tamamının
korunduğu bir anlayışla yapılmalıdır. Açıkçası yapılacak dönüşüm planlarında elde edilmiş tüm müktesep hakların korunması gerekmektedir. Eğer adalet mülkün temeli ise dönüşecek alanda yapılmış eksik aksak yasal yasa dışı yapılarla ilgili hakların sulh’a ulaşması gerekliliği vardır. Çıkarılan imar afları ile elde edilen haklar devletin sorumluluğundadır. Son kullanıcı mülkiyet sahibinin bunda bir sorumluluğu yoktur. Siyasetin almış olduğu karar gereği yapılan uygulamalar devleti bağlar. Yıllarca kentlerin talan edildiği yazıldı. Plan tadilatları vb işlemlerle özel imar planları yapıldı. Ancak soruna kesin ve net çözümler üretilemedi” 
SADECE ÇIKARILDI, YASALAR UYGULANMADI
Çıkarılan yasaların uygulanabilir olmadığını hatırlatan Ağırman, “Yıllarca üniversitelerde okutulan plan yapım ilkeleri ve var olan yasalar yönetmelikler ne yazık ki  var olan yapılaşmayı görmezden geldi.  Yapılan yanlış uygulamalara karşı sadece yasal önlemler alarak cezalandırmaya  gidildi. Zaman geldi yanlışlar affedildi. Zaman geldi yaşanan olumsuzluklardan kurtulmak için suçlu arandı. Bu ikilemli davranış toplum bilincini doğru yönlendirmedi. Yaşanan depremler kazalar insanın fıtratında var denilerek geçiştirildi. Toplumsal hafızanın adalet mizanı bozuldu”dedi.

BARINMA HAKKI KORUNMALI
Kentlerin yeniden planlanma süreçlerinin yaşanan ve yaşanması muhtemel olan deprem karşısında yeniden ele alınması gerektiğini belirten Ağırman, “Vatandaşın barınma hakkı elinden alınmadan dönüşümler gerçekleşmelidir. Var olan yapı stoku sosyal konut proje ilkeleri doğrultusunda dönüşüm sonrası kendisine anasının ak sütü gibi bedelsiz teslim edilmelidir. Devletin bu konuda plan yapım sürecinde önce insan diyerek yatırımlarını buraya kaydırarak yapacağı planlarla maliyeti sıfırlamak adına yoğunluk artışı veya başka araçlar kullanarak projelendirme gerçekleştirmelidir. Şöyle ki ihtiyaç kadar konutun dışında konuta ihtiyacı olan vatandaşlara da yardımcı olmak adına bu dönüşüm alanları projelendirilmelidir. Kentsel dönüşüm katılım bankası kurularak burada yaratılacak finansmanın doğru kullanılmasının yasal alt yapısı kurularak yerel ve genel yönetimlerin işbirliği ile planlar yapılarak bir an önce yapıların dönüşü sağlanmalıdır.  Kentin ihtiyacı olan yeni yaşam alanlarında ise geleceğe miras bırakılacak kentsel mimarinin ve sosyal dönüşümlerin olacağı projeler yapılması yönünde uygulamalar hayata geçirilmelidir”dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ